1 Haz 2009

R



Râb: Tanrı, Allah.
rah: yol.
râhi: yolcu, gezgin.
rahm: acıma, esirgeme, koruma.
rahman: merhamet sahibi, Tanrı.
rahmet: yağmur.
rahşan: parlak.
raht: eyer takımı.
ravza: çayırlık, çimenlik, bahçe.
rasaf: taş döşenmiş yol.
râyegân: ucuz, bedava.
rayiha: koku.
râz: sır, giz.
reaya: halk, avam.
reht: bastırarak ezme.
rehvan: yolda giden, yürüyen.
rengin: renkli, güzel.
reşme: hayvan başlığında burun üzerine gelen zincir.
ref: kaldırma, yüceltme.
reftar: yürüme, salınma.
revan: yürüyen, giden, akan.
revane: akmak, gitmek.
revzen: pencere.
reyhan: güzel kokulu bir çiçek, fesleğen.
Rıdvan: cennet meleği.
rıza: memnunluk, istek, arzu.
rızk: nimet
rikab: huzur, makam.
rişte: tel.
riya: özü sözü bir olmamak. İki yüzlülük.
riyâzât: az yemek, az içmek az uyumak yoluyla nefsi terbiye etmek. Nefsi yenmek için bunlara katlanmak.
ruh: yanak.
rumûm: anlamlı gizli sözler. simge.
ruz u şeb: gece ve gündüz.
ruzi: rızık, insanı besleyen şeyler.
ruzigâr: zaman.
rükû: eğilmek, namazda eller dizde eğilmek.
Rüstem: İran mitolojisinde çok kuvvetli bir kahraman.
rüsva: rezil, aşağılık, itibarsız.
rüsvay: küçük düşme, rezil olma.
rüşd: erginlik, olgunluk.