1 Haz 2009

L


lâcerem: şüphesiz, elbette.
laçın, laçin: benekli doğan.
lâl: dilsiz, yakut gibi değerli ve kırmızı taş.
lâin: lânetli, kovulmuş, istenilmeyen.
lâmekân: evsiz, mekânsız, yersiz.
lamyezel: ölümsüz.
lasi: leş.
Lâ taknatû: "Umut kesmeyin" anlamında Kur'anda geçen söz.
lat: Arapların İslam öncesi putlarından biri.
lavaş: yufka ekmek.
leb: dudak.
ledün: Tanrı yanı.
ledünnî: Tanrı bilgisi ve sırlarına ait, Tanrı'yla ilgili.
lefir: bir nevi kıymetli şal.
lengi: topallık, aksaklık.
lenterani: sen beni göremeyeceksin.
leşker: asker.
levh: üstüne yazı yazılan düz taş veya tahta, levha.
levh-kalem: kulun başına gelecek her şeyin Kudret kalemi tarafından, onun doğumundan evvel yazılması. Dünyada olacak her şeyin Kur'an'da yazılmış olması diye yorumlanır.
leyl: gece.
libas: giysi.
lika: yüz.
Lokman Hekim: Efsane kahramanı hekim ve bilge kişi. İslamlık'tan önce yaşadığı kabul edilir. Halk inancında uzun ömrün simgesi ve hekimliğin atası sayılır. Lokman Hekim hikayeleri İran ve Türk Edebiyatı'na Arap Edebiyatı'ndan geçmiştir.